Özellikle yeni nesil işletmelerde, çalışanların sosyal ortama uyum sağlayabilmesi için insan kaynakları tarafından birçok aktivite organize ediliyor. Fakat paylaşımlı ofisler yapıları itibari ile sosyal ortamlar olarak öne çıktıklarından, çalışanların sosyalleşmeleri için ekstra aktivitelere de çok sık ihtiyaç duyulmuyor. Birden fazla şirketin de yer alabildiği bu gibi ortamlarda, farklı iş kollarından ve disiplinlerden profesyoneller bir araya gelerek deneyimlerini birbirleri ile paylaşabilme şansı ediyorlar. Durum böyle olunca da çalışanlar sosyal etkileşimi yüksek bir ortamın parçası olarak içsel motivasyonlarını başarılı bir şekilde sağlayabiliyorlar.
Evden Para Kazanmak Mümkün mü?
Türkiye’de yaşıyorsanız paranız bittiğinde aynı gün içinde yurtdışındaki gibi ilk gördüğünüz restorantta part time işe ya da köpek gezdirmeye başlayamayabilirsiniz. Ama bizim de sabırlı olunca ciddi paralar kazandıran bir iş potansiyelimiz var. İşte size evden dahi çıkmadan para kazandıracak birkaç yöntem;
Bugün dünyanın teknolojik açıdan geldiği nokta ve genç yaşlı herkesin bu dünyaya adaptasyonunun artması ile evden çalışma imkanlarında ciddi artış gözlemlenmektedir. Hiçbir meziyetiniz yoksa dahi ikinci el ya da kullanmadığınız sıfır ürünlerinizi satarak para kazanabilirsiniz. Gerçi siz meziyetiniz yok sanırsınız ama inanın bunlarla uğraşmak bile bir meziyet. Kendi eşyalarınıza annenizinkini, arkadaşınızınkini, komşunuzunkini ekleyerek zinciri genişletebilirsiniz. Hatta evinize yakın bir yerden fiyatını uygun bulduğunuz ürünleri bile satarak gelir sağlayabilirsiniz. Sizin acaba oldu mu diye tereddütte kaldığınız el emeği ürünleriniz, başkalarının meziyet alanı dışına çıkıyor olabilir ve hayranlıkla onları satın alabilirler. Yok ben sökük bile dikemem diyorsanız gene kurtuluşunuz yok annenizin, babanızın, teyzenizin, kardeşinizin ya da komşunuzun yaptıklarını satın. Yapmıyorlarsa yapmaya teşvik edin, satışını siz yapın. Ev yemekleri, pasta börek vs dahi olabilir. Onlar niye bana versin, kendileri satar diyorsanız da onlara komisyon karşılığı ürünlerini satmayı teklif edin. Bu yöntemlerle para kazanmayı mutlaka bir kez de olsa denemekte fayda var diye düşünüyorum.
Evden satış (network firmaları) seçeneklerinden birine üye olarak ve üye kazandırarak da gelir elde edebilirsiniz. Güvenilir bir firma olduktan sonra bir markaya bağlı olmak, kurumsallık belki size daha cazip gelebilir.
Özellikle kaktüs, sukulent, aloevera gibi bitkiler oldukça revaçta olduğu bir zamanda evdeki çiçeklerinizi çoğaltıp satma fikrini de uygulamaya geçirebilirsiniz. Sanırım bu işi yapanların da hikayesi böyle başlamıştır. Kime satacağım derseniz de en yakınımızda kimler varsa akrabalar, komşular, arkadaşlar; onlarla başlayabilirsiniz.
İlla elle tutulur bir ürün satmak zorunda da değilsiniz; kişisel yeteneklerinizi yani bir hizmet de satabilirsiniz. Evde ütü yapmak da kazak nasıl örülür de bugünkü dünyada satılabilir bir şeydir. Eğitim, seminer, webinar, sosyal medya canlı yayınları yapabilirsiniz. Eğitim veremiyorsanız siz aracı, sunucu vs. olun başkalarının yeteneklerini satın, onlarla anlaşın ve komisyonu kapın.
Ev ya da oda kiralayarak da gelir elde edebilirsiniz. Gizli müşteri olarak part time çalışabilirsiniz. Müşteri gibi mağazadan alışveriş yaparak sonunda cevapladığınız sorularla para kazanıyorsunuz. Arama motorunda “Gizli müşteri” diye arattırıp ulaştığınız firmalara başvuru yaparak bu işi yapabilirsiniz. Ancak bu süreçte belki bunlar pek mümkün olmayabilir. Gene de aklınızın bir köşesinde dursun.
İnsan çalışmak istedikten sonra aslında kendisine iş yaratması ve gelir elde etmesi mümkün. Bu konuda adım atmak için de ilk yapmanız gereken; artılarınız ve eksilerinizin listesi. Belki bu konuda sizi çok iyi tanıyan eşiniz, kardeşiniz, arkadaşınız ile birlikte yapıp aslında farkında olmadığınız birçok yeteneğinizi de keşfedebilirsiniz. Bu iş satmaz, işe yaramaz demek yerine deneyip görmekte fayda var. Başta da dediğim gibi bazen sizin beğenmediğiniz şeyi bir başkası çok beğenebilir. Siz satışa koyun bakalım; belli bir süre verin, eğer satılmazsa ne kaybedersiniz ki… Denememekten iyidir. En azından çabalamış olmak bile sizi hayat karşı motive eder.
Bugün sizler kafanızda soru işaretleriyle gezerken, başkaları çoktan harekete geçmiş, o sizin satmaz diye düşündüğünüz ürünleri satarak kahvesini yudumluyor. Vaktinize de kıymet verin, salise kaybetmeyin. Ancak her deneyiminizi de kendinize bir öğreti olarak kabul edip bir sonraki adımda avantaja çevirin. Pozitif düşünce başarmanın yarısıdır. Diğer yarısı da cesaret!
Bizimle İletişime Geçin